İÇLİKÖFTE
15 yaşında elma
diye sakladıkları bir kız iken, küçük tüpün başında, ninelerimin ve annemin yaptığı top top içli
köfteleri başımda kavak yelleri, öyle dalgın dalgın kaynar suya atmaktaydım.
Evin baş kayınvalidesi olan büyük Ayşe Ninem arkamdan hiddetle seslendi;
- Öyle mi atılır
onlar suya, hiçbir şey öğrenmedin mi sen?
- Ne oldu ki
nine, nasıl atayım?
- Yavrum gurşun
gurşun diyeceksin, diyeceksin ki köfteler dağılmayacak gurşun gibi olacak!
İşte ilk
hatırladığım içli köfte maceram bu olmuştur. Şimdi ne zaman içli köfte yapacak
olsam aklıma bu anım ve sevgili Ayşe Ninem gelir. Mekanı cennet olsun.
İçli köftenin
tarihçesine bakacak olursak Hititlere kadar dayandığını söyleyenler var.
Aslen bir Arap yemeği olan içli köfte ülkemizde pek çok ilde farklı yorumlarla
yapılmaktadır. Bu yorumlar ufak değişiklikler olup temelde bulgurla yapılan bir
çeşit hamurun, hünerli ellerde şekil verilerek içine kavrulmuş kıymanın konması
ve haşlanarak ya da kızartılarak servis edilmesidir.
İletişim
imkanlarının artması ile dünya çapındaki yöresel yemekler istekli her kişinin
mutfağında can bulabilmekte ve farklı yorumlarla zenginleşmektedir.
Hal böyle
iken içli köfte bu yöresel yemeklerden ayrılır, çünkü içli köfte hünerin yanı
sıra tecrübe de gerektiren meşakkatli bir yemektir.
Her aşamadan geçseniz bile
el ile şekil vermede sınıfta kalabilir, çektiğiniz emekler suda ya da yağın
içinde dağılarak size elveda şarkısını çığırabilir.
Servis önerisi olarak, içli köfteleri soğuk pekmez şerbeti ile ( Şimdi bunun yerini ne yazık ki cola
aldı) ya da sıcak çay ile tüketebilirsiniz. Yanında da humus güzel gidebilir. Lütfen köfteleri çatal kullanarak
yemeyiniz zira bu köftenin tadı elimizle yediğimizde çıkar, eğer ben çok
hassasım diyorsan o zaman sen de peçeteyle tut, ama illa elinle ye, çatal matal
kullanma!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder